maymun çiçeği detayları

Ferhat ÜNLÜ-25 Aralık 2023

 

Zor geçen Yüzüncü Yıl’ın son günlerinde ülke olarak vakur bir hüzün yaşıyoruz; tabii terörle mücadele hassasiyeti olanlar açısından söylüyorum. Zira bu hassasiyetleri taşımayan duyarsızlar olduğu gibi, askerliği çok ‘eril’ bulanlar ve onlara bizim Adana deyişiyle ‘hoşşiklik’ yapanlar var. Maalesef sürüsüne bereket hainler de cabası…

Ruh halim nasılsa öyle yazacağım, kusurum olursa World of Türkiye okurları affetsinler.

22 ve 23 Aralık 2023 günleri Kuzey Irak’ta Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde toplam 12 şehit verdik. İlk günkü çatışmada altı askerimiz şehit oldu, zorlu Zemheri koşullarından ötürü cenazelerine ulaşamadığımız şehitlerimiz var. Askerlikte; ulaşılamayan şehit cenazesinin ne anlama geldiğini yalnızca orada, o çetin şartlarda görev yapan aslan parçaları bilir. Bizler ancak derin bir empati kurabiliriz, yaşamadan asla bilemeyiz.

 

NEREDE O ‘ERİL DİL’ DİYENLER?

Hani diyor ruhunun bütün karizması gülen yüzüne yansımış aziz şehidimiz Piyade Teğmen Eril Alperen Emir, “Yağmur ıslanmayana, aşk yaşamayana, savaş savaşmayana güzel” diye… Eril Alperen Emir, yine Pençe Kilit Harekâtı bölgesinde şehadete ermiş ve cenazesi 13 Aralık’ta defnedilmişti.

Hani; nerede şimdi o “Eril dil, eril dil” diye ‘lavgarlık’ yapanlar? İnce Kırmızı Hat filminin ‘eril’ askeri Witt’in mezarının başında gözyaşları içinde “Nerede o ışığın şimdi” demişti ya çavuş. Biz de tersinden soralım benzer bir soruyu: “Nerede şimdi o eril dil, eril dil diyenler?”

Geçen senenin Kasım ayında Boğaziçi Film Festivali’nin ödül töreninde TSK’ya kimyasal silah kullanma iftirası atan Şebnem Korur Fincancı’ya ödül ithaf edilince haklı olarak tepki gösteren oyuncu Burak Haktanır’a, “Bir arkadaş arkadan bağırdı, niye bağırdığını anlamadım, ama bu çok eril bir dil” diyen Selcen Elgün gibi yönetmenlere göstermek lazım başta Eril Alperen Emir olmak üzere tüm ‘eril şehitlerimizin’ fotoğraflarını…

İlginizi çekebilir!  “Kişi, Olay ve Fikir” Arasında Toplumu Anlama Çabası

Oyuncu Haktanır, haklı olarak “Neyi anlamadınız. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne iftira atıyor diyorum” diye tepki göstermişti ödül verilen yönetmene.

Alın size eril şehit enerjisi… Siz burada sıcak yataklarınızda güven içinde uyuyasınız diye o çocuklar İskandinavyalıların cehennem tasavvurunu aratmayan Zemheri’nin o soğuğunda canlarını veriyor. Bu çocukların hakkını böyle nankörlükle mi ödeyeceksiniz?

Bırakın, bu neo liberal ve de ucuz feminist safsataları. İki günde 12 şehit verdik. Şehitlerimize borcumuz var ve bu borcu siz ödemeseniz bile (ki borçlu bile hissetmeyecek kadar nankörsünüz) biz ödemek için varımızı yoğumuzu ortaya koyup çalışacağız. Şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine ülkemizi sadece silahlı terörden değil; entelektüel terörden, para tapıncından, bilgi düşmanlığından, ahlaki çürümeden ve suç virüsünden de korumalıyız, koruyacağız. Bu, hepimizin boynunun borcu.

 

STRATEJİ NET: SAVAŞI TOPRAKLARIMIZDAN UZAK TUTMAK

Öte yandan Pençe Kilit’te bir kerede en fazla şehidi verdik ya; bizim konvansiyonel medyada ve ayrıca sosyal medyada hemen çatlak sesler yükselmeye başladı. Vay; neymiş efendim, Pençe Kilit stratejik ve taktik açıdan yanlış bir harekâtmış! Orada üslenmek çok akıllıca bir iş değilmiş, komutanlar hatalı imiş, hatta hatta Harekât sona erdirilmeli imiş vesaire vesaire! Yahu biraz insaflı olun. Bu harekât, 4,5 senedir devam eden bir operasyonlar silsilesi. Bu, neye benziyor biliyor musunuz? Omzunda Hacca götürdüğünüz insanın; omzunuzdan indirince “Omzun da amma sertmiş” demesine benziyor!

Hac-omuz hikâyesi emsali, 4,5 yıllık Pençe-Kilit’te 12 şehit verildi diye Harekâtın stratejisini/taktiğini tartışmaya açıyorsunuz. Strateji basit: Savaşı topraklarından uzak tutacaksın, o kadar. İçeride daha fazla şehit verdik geçmişte maalesef. Şehitlerimize saygısızlık ediyor, sürüsüne bereket hainlerin değirmenine su taşıyorsunuz.

Kara cuma ve cumartesi, 22-23 Aralık Pençe Kilit Harekâtı’nın önemini, değerini azaltmaz. Bizim mesleğin meşhur 5 N 1 K’sı, yani ‘Ne, Nerede, Ne Zaman, Nasıl, Niçin ve Kim’ soruları ekseninde bakarsak Pençe Kilit’in en önemli boyutu ‘Niçin’dir. Bana göre 5 N 1 K’nın en önemli sorusu zaten ‘Niçin’ sorusudur. Niçin oradayız, savaşı yuvamızdan uzak tutmak için, bu kadar basit.

İlginizi çekebilir!  7.5 Lira Etmeyen Hayırsızların 750 Lirası!

Pençe Kilit Harekatı, bir operasyonlar silsilesidir dedik; 28 Mayıs 2019’dan beri devam eden bir operasyonlar silsilesi… Hakurk, Metina, Zap, Haftanin gibi Kuzey Irak bölgelerinde… Bu harekâtın en önemli özelliği 1984, hatta PKK’dan önce 1983 senesinden beri girdiğimiz yer olan Kuzey Irak’tan hep geri çıkarken bu kez üsler kurmuş olmamızdır. Doğru da yaptık, yapıyoruz.

Kuzey Irak dört kez gittiğim bir coğrafya. Zorlu bir coğrafyadır. Hele de o Kurtek Dağı ve Kandil’e doğru… Pençe Kilit Harekâtı, şimdi Zemheri koşullarında böyle bir coğrafyada icra ediliyor. Ve Harekâtın başından bu yana dört buçuk senedir binlerce PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi.

Evet; aziz şehitlerimize borcumuz var. Onlar Nefes filminin ilkinde pek güzel ifade edildiği gibi ‘45 saniyeliğine kahraman’ olmak için canlarını feda etmediler. Unutmamalı, unutturmamalıyız. 2023 zor geçti. Yüzyılın depremi, yüzyılın seçimi derken son haftaya girmeden yine canımızı yakarak gidiyor geride bırakmakta olduğumuz sene.

Şehitlerimize borcumuzun altını çizmek istiyorum: Uğruna canlarını verdikleri ülkeyi gelecek nesillere sağlam bırakmak hepimizin boynunun borcudur.

Bu büyük ülke, fidanlarımızı kıranların zehirlenmiş ağaçlarını kökünden sökecektir. Bundan eminimin. Öyle ki -çocukluğumuzda, ilk gençliğimizde sık yaptığımız bir Amerika esprisine istinaden- Amerika, ‘Erika’ ve onun -bin yıllık yuvamızdaki- uşağı PKK da ‘KK’ olana dek mücadele edeceğiz. Gece-gündüz çalışıp, zor geçen Yüzüncü Yıl’da şiddetlenen bu varoluş savaşından galip çıkacağız. Sonra da yeni ormanlar dikeceğiz. Erika ve KK ise 21. yüzyılın ucubeleri olarak kalacaklar.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.