‘Takım elbiseli psikopatlar’

Bercan TUTAR – 03 Kasım 2023

 

Başlıktaki ifade, Gazze’de çocuk ve kadınların katledildiği sistematik soykırım için bırakın kılını kıpırdatmayı veya eleştirmeyi, aksine barbar Siyonistlerin tarihin gördüğü en aşağılık vahşetine her tür desteği veren Batılı liderleri tanımlıyor. El Cezire yazarlarından Andrew Mitrovica “Takım elbiseli sosyopatlar” demiş soykırımın suç ortağı Batılı liderlere…
Hakikaten de dünyayı ayağa kaldıran ve birazcık vicdanı olan insanın yüreğini kanatan katliam görüntüleri karşısında, Batılı devlet başkanları ve başbakanları ile muhalefet liderleri en ufak bir insani tepki bile vermedi, veremedi…

Hatta Gazzeli bebek, çocuk, kadın, genç ve yaşlıların evlerinin başlarına yıkıldığı kıyamet sırasında İsrail’e giden ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere diğer ‘uygar’ Batılı liderler, sadece Gazzeli masumların vahşice ve topluca katledilmesini onaylamakla kalmadı ayrıca Siyonist rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya işlediği sistematik soykırımda her tür askeri, siyasi ve mali desteği vereceklerini de sadistçe açıkladılar.

Şimdi size soruyorum… Normal bir insan bunu yapabilir mi? Çocukların barbarca katledildiği görüntüler karşısında vicdanı körelmemiş biri tepkisiz kalabilir mi?
Yüreğinde vicdan ve insanlığın kırıntısı kalmış biri elbet böyle bir barbarlığı asla sindiremez. Sadece psikopatlar, sosyopatlar, manyaklar ve seri katiller böyle bir vahşetten hayvanca ve sadistçe zevk alabilir.

Gazze’deki vahşet bize, azılı Siyonistlerin suç ortağı ve avukatlığı konusunda yarışan bütün Batılı ve doğulu devlet başkanları, başbakanları ve diğer siyasilerin o grand tuvalet takımlarına rağmen nasıl birer sadist psikopat olduğunu gösterdi.

Bu takım elbiseli sadist ve psikopatların başında ise İsrail’e sistematik soykırımında açık çek veren ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nikos Hristodulidis, Holanda Başbakanı Mark Rutte ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni geliyor…

Yani uygar dünyaya liderlik eden bu isimlerle onların yerini almak için sırada bekleyen muhalifleri, tüm kibar ve medeni görünümlerine rağmen kelimenin hem literal hem de mecazi tüm anlamlarıyla aşağılık birer sadist psikopat olduklarını ispatladılar.

Zira Gazellilerin acılarından hayvanca zevk aldıklarını ifade etmekle kalmadılar bir de soykırım ateşine benzin dökme yarışına girdiler. Psikopatlardaki gibi ahlaki sorumluluk duygularının olmadığını gördük.

Çünkü İsrail bombardımanında vahşice parçalanan masum bebeklerin dayanılmaz görüntüleri karşısında bile en ufak bir merhamet emaresi göstermediler. Sevgi, şefkat ve empati gibi insani ve vicdani hislerin zerresini taşımadıkları gibi ahlaki, dini, toplumsal ve kültürel hiçbir norm, kural ve sorumluluk duygusundan zerre kadar nasiplenmedikleri de ortaya çıktı.
Maskeleri düştü… Vahşi hayvan yüzleriyle barbar ruhları tamamen belirdi.

Düşünebilir musunuz Batılı dünyayı bu sadistler idare ediyor. Bu da şu anlama geliyor… Aslında Batı’daki bütün siyasi sınıfların ve devlet adamlarının birer psikopat ve sadist ruha sahip olması bir zorunluluktur. Çünkü katliamcı ve sömürgeci devletlerine liderlik etmeleri için bu psikolojik özelliklere sahip olmaları gerekiyor.

Yani Barack Obama gibi her Salı Beyaz Saray’daki Durum Odası’nda CIA’nın verdiği dünyanın farklı ülkelerindeki ölüm listesini gözünü kırpmadan onaylayacak, Libya’ya savaş açacak, Yemen’i iç savaşa sürükleyip Mısır’da sivil katliamlarla gelen darbeyi destekleyecek, Türkiye’de darbe emri verecek ve DEAŞ’ı palazlandırıp Irak ile Suriye’yi kaos ve ölümün yurduna çevirecek kararları verirken vicdani hiçbir şekilde sızlamayan bir psikopat ve sadist olmak gerekir.

Obama’yı Batılı liderlerin en medenisi diye lanse edildiği ve Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldüğü için verdim. En medenisi böyleyse diğerlerini varın siz düşünün. Nitekim 2008-20016 yılları arasında Obama’nın yardımcısı olan ve şimdi ABD Başkanlığı yapan Joe Biden, İsrail’in işlediği savaş ve insanlık suçlarında bir kırmızı çizgileri olmadığını dünyaya ilan ederek nasıl bir sadist ve psikopat ruha sahip olduğunu herkese duyurdu.

Batılı liderler de psikopat ve sadistler gibi en ufak bir pişmanlık hissi duymadan masumları öldürüyor ya da bunun emrini veriyor. Ya da öldürenleri alkışlıyor, destekliyor ve bundan hiçbir pişmanlık da duymuyorlar.

Batılı psikopat ve sadist liderler bu sapkın psikolojik karakterleri nedeniyle Gazze’de ateşkes çağrısında bulunmayı bile reddediyorlar. Dolayısıyla koruma ordularıyla gezen devlet başkanı sıfatlarına rağmen aslında nasıl katil ruhlu azılı birer psikopat olduklarını da ispatlamış oluyorlar.

Psikopat ve sadist ruhlu olmasalar, Filistinli bebeklerin ve çocukların barbarca katledilmesine, öldürülmesine, evlerin içindeki ailelerle birlikte bombardımanlarla yerle bir edilmesine, masum sivillerin can havliyle sığındığı okulların, hastanelerin, camilerin, kiliselerin ve mülteci kamplarının halı bombardımanlarıyla haritan silinmesine, hayatta kalanların ise su, elektrik ve gıdadan mahrum bırakılarak işkence ve açlıkla can çekişerek topluca katledilmesine izin verirler miydi, verebilirler miydi?

“Filistinlilerin duyurduğu ölüm sayılarına güvenmediğini” söyleyen ABD Başkanı Joe Biden “ırkçı” ve Filistinlileri “ölümde bile insanlıktan çıkarmaya” yönelik psikopatlıkta diğer Batılı liderleri fersah fersah sollamış durumda.

Biden’ın iğrenç sadistliği sınır tanımıyor. Örneğin Filistinlilerin kayıp ve acıları hakkında sahte şüpheler uyandırarak Filistinlilerin maruz kaldığı vahşetle eğlenen katil ruhlu ABD başkanı, bu psikopat tavrıyla insani herhangi bir nitelikten hiçbir şekilde nasiplenemediğini de ispatlamış oldu.

Hâsılı kelam, takım elbiseli psikopatlar daha çok kargaşayı, daha çok çılgınlığı, daha çok katliamı, ölüm, vahşet ve barbarlığı tercih etse de tarih, direnen bir halkın tamamını ölüme mahkûm ederek topluca ortadan kaldırmanın imkânsız olduğunu defalarca kanıtlamıştır.

Özgürlük, kardeşlik, demokrasi ve eşitlik gibi ‘aydınlanmış Avrupai ve uygar ideallere’ bağlı olduklarını iddia eden, bir fok balığını kurtarmak için dünyayı ayağa kaldıran fakat Gazzeli bebeklerin vahşice katledilmesinden hayvanca bir zevk alan bu Batılı psikopat ve sadist devlet adamlarına artık dünya halkları kırmızı kart gösteriyor. Dünyanın vicdanlı insanları bu takım elbiseli sadistlerin yüzüne ne kadar hastalıklı sapkın bir ruha sahip olduklarını korkmadan haykırıyor artık.

Fuzuli’nin dediği gibi ‘düşman kavi talih zebun’ olsa da devran değişiyor, değişecek.

bercan tutar bariz

Bercan TUTAR – 03 Kasım 2023

 

Başlıktaki ifade, Gazze’de çocuk ve kadınların katledildiği sistematik soykırım için bırakın kılını kıpırdatmayı veya eleştirmeyi, aksine barbar Siyonistlerin tarihin gördüğü en aşağılık vahşetine her tür desteği veren Batılı liderleri tanımlıyor. El Cezire yazarlarından Andrew Mitrovica “Takım elbiseli sosyopatlar” demiş soykırımın suç ortağı Batılı liderlere…
Hakikaten de dünyayı ayağa kaldıran ve birazcık vicdanı olan insanın yüreğini kanatan katliam görüntüleri karşısında, Batılı devlet başkanları ve başbakanları ile muhalefet liderleri en ufak bir insani tepki bile vermedi, veremedi…

Hatta Gazzeli bebek, çocuk, kadın, genç ve yaşlıların evlerinin başlarına yıkıldığı kıyamet sırasında İsrail’e giden ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere diğer ‘uygar’ Batılı liderler, sadece Gazzeli masumların vahşice ve topluca katledilmesini onaylamakla kalmadı ayrıca Siyonist rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya işlediği sistematik soykırımda her tür askeri, siyasi ve mali desteği vereceklerini de sadistçe açıkladılar.

Şimdi size soruyorum… Normal bir insan bunu yapabilir mi? Çocukların barbarca katledildiği görüntüler karşısında vicdanı körelmemiş biri tepkisiz kalabilir mi?
Yüreğinde vicdan ve insanlığın kırıntısı kalmış biri elbet böyle bir barbarlığı asla sindiremez. Sadece psikopatlar, sosyopatlar, manyaklar ve seri katiller böyle bir vahşetten hayvanca ve sadistçe zevk alabilir.

Gazze’deki vahşet bize, azılı Siyonistlerin suç ortağı ve avukatlığı konusunda yarışan bütün Batılı ve doğulu devlet başkanları, başbakanları ve diğer siyasilerin o grand tuvalet takımlarına rağmen nasıl birer sadist psikopat olduğunu gösterdi.

Bu takım elbiseli sadist ve psikopatların başında ise İsrail’e sistematik soykırımında açık çek veren ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nikos Hristodulidis, Holanda Başbakanı Mark Rutte ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni geliyor…

Yani uygar dünyaya liderlik eden bu isimlerle onların yerini almak için sırada bekleyen muhalifleri, tüm kibar ve medeni görünümlerine rağmen kelimenin hem literal hem de mecazi tüm anlamlarıyla aşağılık birer sadist psikopat olduklarını ispatladılar.

Zira Gazellilerin acılarından hayvanca zevk aldıklarını ifade etmekle kalmadılar bir de soykırım ateşine benzin dökme yarışına girdiler. Psikopatlardaki gibi ahlaki sorumluluk duygularının olmadığını gördük.

Çünkü İsrail bombardımanında vahşice parçalanan masum bebeklerin dayanılmaz görüntüleri karşısında bile en ufak bir merhamet emaresi göstermediler. Sevgi, şefkat ve empati gibi insani ve vicdani hislerin zerresini taşımadıkları gibi ahlaki, dini, toplumsal ve kültürel hiçbir norm, kural ve sorumluluk duygusundan zerre kadar nasiplenmedikleri de ortaya çıktı.
Maskeleri düştü… Vahşi hayvan yüzleriyle barbar ruhları tamamen belirdi.

Düşünebilir musunuz Batılı dünyayı bu sadistler idare ediyor. Bu da şu anlama geliyor… Aslında Batı’daki bütün siyasi sınıfların ve devlet adamlarının birer psikopat ve sadist ruha sahip olması bir zorunluluktur. Çünkü katliamcı ve sömürgeci devletlerine liderlik etmeleri için bu psikolojik özelliklere sahip olmaları gerekiyor.

Yani Barack Obama gibi her Salı Beyaz Saray’daki Durum Odası’nda CIA’nın verdiği dünyanın farklı ülkelerindeki ölüm listesini gözünü kırpmadan onaylayacak, Libya’ya savaş açacak, Yemen’i iç savaşa sürükleyip Mısır’da sivil katliamlarla gelen darbeyi destekleyecek, Türkiye’de darbe emri verecek ve DEAŞ’ı palazlandırıp Irak ile Suriye’yi kaos ve ölümün yurduna çevirecek kararları verirken vicdani hiçbir şekilde sızlamayan bir psikopat ve sadist olmak gerekir.

Obama’yı Batılı liderlerin en medenisi diye lanse edildiği ve Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldüğü için verdim. En medenisi böyleyse diğerlerini varın siz düşünün. Nitekim 2008-20016 yılları arasında Obama’nın yardımcısı olan ve şimdi ABD Başkanlığı yapan Joe Biden, İsrail’in işlediği savaş ve insanlık suçlarında bir kırmızı çizgileri olmadığını dünyaya ilan ederek nasıl bir sadist ve psikopat ruha sahip olduğunu herkese duyurdu.

Batılı liderler de psikopat ve sadistler gibi en ufak bir pişmanlık hissi duymadan masumları öldürüyor ya da bunun emrini veriyor. Ya da öldürenleri alkışlıyor, destekliyor ve bundan hiçbir pişmanlık da duymuyorlar.

Batılı psikopat ve sadist liderler bu sapkın psikolojik karakterleri nedeniyle Gazze’de ateşkes çağrısında bulunmayı bile reddediyorlar. Dolayısıyla koruma ordularıyla gezen devlet başkanı sıfatlarına rağmen aslında nasıl katil ruhlu azılı birer psikopat olduklarını da ispatlamış oluyorlar.

Psikopat ve sadist ruhlu olmasalar, Filistinli bebeklerin ve çocukların barbarca katledilmesine, öldürülmesine, evlerin içindeki ailelerle birlikte bombardımanlarla yerle bir edilmesine, masum sivillerin can havliyle sığındığı okulların, hastanelerin, camilerin, kiliselerin ve mülteci kamplarının halı bombardımanlarıyla haritan silinmesine, hayatta kalanların ise su, elektrik ve gıdadan mahrum bırakılarak işkence ve açlıkla can çekişerek topluca katledilmesine izin verirler miydi, verebilirler miydi?

“Filistinlilerin duyurduğu ölüm sayılarına güvenmediğini” söyleyen ABD Başkanı Joe Biden “ırkçı” ve Filistinlileri “ölümde bile insanlıktan çıkarmaya” yönelik psikopatlıkta diğer Batılı liderleri fersah fersah sollamış durumda.

Biden’ın iğrenç sadistliği sınır tanımıyor. Örneğin Filistinlilerin kayıp ve acıları hakkında sahte şüpheler uyandırarak Filistinlilerin maruz kaldığı vahşetle eğlenen katil ruhlu ABD başkanı, bu psikopat tavrıyla insani herhangi bir nitelikten hiçbir şekilde nasiplenemediğini de ispatlamış oldu.

Hâsılı kelam, takım elbiseli psikopatlar daha çok kargaşayı, daha çok çılgınlığı, daha çok katliamı, ölüm, vahşet ve barbarlığı tercih etse de tarih, direnen bir halkın tamamını ölüme mahkûm ederek topluca ortadan kaldırmanın imkânsız olduğunu defalarca kanıtlamıştır.

Özgürlük, kardeşlik, demokrasi ve eşitlik gibi ‘aydınlanmış Avrupai ve uygar ideallere’ bağlı olduklarını iddia eden, bir fok balığını kurtarmak için dünyayı ayağa kaldıran fakat Gazzeli bebeklerin vahşice katledilmesinden hayvanca bir zevk alan bu Batılı psikopat ve sadist devlet adamlarına artık dünya halkları kırmızı kart gösteriyor. Dünyanın vicdanlı insanları bu takım elbiseli sadistlerin yüzüne ne kadar hastalıklı sapkın bir ruha sahip olduklarını korkmadan haykırıyor artık.

Fuzuli’nin dediği gibi ‘düşman kavi talih zebun’ olsa da devran değişiyor, değişecek.