29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’in ilan edilmesini, bir siyasi değişim olarak değil, bin yıldır bu toprakları vatan yapmış bir ırkın tam bağımsızlık mücadelesinin sonucu olarak görmek gerekir.
Bugün coğrafyamızda ipinin başkalarının elinde olan kukla devletleri gördükçe daha iyi anlam kazanmış oluyor Cumhuriyetimiz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyet, büyük Türk milletinin kanıyla yazdığı kahramanlık destanları ile gururla taşıdığı al bayrağın altında birleştiği gündür.
Cesaretin, kararlılığın ve fedakarlığın vücut bulmuş halidir o gün,
Halkın milli birliğini tescillediği ve Türk tarihinde yeni bir sayfanın açıldığı gün o gündür,
Esareti kabul etmeyen bir milletin dirilişidir o gün,
İnancın, imanın ve egemenliğin tescilidir o gün,
Türksüz ve devletsiz Anadolu hesabı yapanların hüsrana uğradığı gün o gündür…
Değerli dostlar;
Yüzüncü yılını büyük bir gururla kutladığımız Cumhuriyetimizi, tıpkı İstiklal Savaşı’nda ortaya koyduğumuz inanç ve kararlılığı yeniden hatırlayarak ve o bilinçle yaşatmalıyız.
Tarih boyunca hiçbir zaman esaret altında yaşamayan büyük Türk milleti, Cumhuriyetle birlikte bu topraklarda hür ve özgür olarak yaşamayı teminat altına almıştır.
Şehit kanlarıyla sulanmış bu kutlu topraklar üzerinde büyük Türk milleti şemsiyesi altında hepimizin bu toprakların zenginliği olarak gördüğü, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı ile bir arada kardeşçe yaşadığımız müddetçe, paydaşı olduğumuz Cumhuriyetimizde sonsuza kadar yaşayacaktır.
Türk milletinin birlik beraberliğine ve bağımsızlığına zarar vermeye çalışanlara karşı o dönemde nasıl mücadele ettiysek, bugün de Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarına ve bütünlüğüne var gücümüzle sahip çıkıp, Atatürk’ün dediği gibi dahili ve harici bedbahtlara karşı yine azimle ve inançla mücadele etmeliyiz.
Dün olduğu gibi bugünde milletimizin üzerine çökmek isteyen kara bulutları, yine büyük Türk milletinin sağduyusu ve feraseti sayesinde dağılacaktır.
Herkes bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti ilelebet hep var olacak ve bize bırakılan bu kutlu emanet dimdik ayakta kalacaktır.
Atatürk’ün sözüyle, “Türk milleti, dili, dini, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele, gönül gönüle güçlü biçimde yürüyecektir” inşallah.
Cumhuriyetimizin 100. yılında, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu topraklar için hiç düşünmeden canını feda eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıp hayırla yad ederek büyük Türk milletinin yüzüncü yılını kutlarım.
29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’in ilan edilmesini, bir siyasi değişim olarak değil, bin yıldır bu toprakları vatan yapmış bir ırkın tam bağımsızlık mücadelesinin sonucu olarak görmek gerekir.
Bugün coğrafyamızda ipinin başkalarının elinde olan kukla devletleri gördükçe daha iyi anlam kazanmış oluyor Cumhuriyetimiz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyet, büyük Türk milletinin kanıyla yazdığı kahramanlık destanları ile gururla taşıdığı al bayrağın altında birleştiği gündür.
Cesaretin, kararlılığın ve fedakarlığın vücut bulmuş halidir o gün,
Halkın milli birliğini tescillediği ve Türk tarihinde yeni bir sayfanın açıldığı gün o gündür,
Esareti kabul etmeyen bir milletin dirilişidir o gün,
İnancın, imanın ve egemenliğin tescilidir o gün,
Türksüz ve devletsiz Anadolu hesabı yapanların hüsrana uğradığı gün o gündür…
Değerli dostlar;
Yüzüncü yılını büyük bir gururla kutladığımız Cumhuriyetimizi, tıpkı İstiklal Savaşı’nda ortaya koyduğumuz inanç ve kararlılığı yeniden hatırlayarak ve o bilinçle yaşatmalıyız.
Tarih boyunca hiçbir zaman esaret altında yaşamayan büyük Türk milleti, Cumhuriyetle birlikte bu topraklarda hür ve özgür olarak yaşamayı teminat altına almıştır.
Şehit kanlarıyla sulanmış bu kutlu topraklar üzerinde büyük Türk milleti şemsiyesi altında hepimizin bu toprakların zenginliği olarak gördüğü, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı ile bir arada kardeşçe yaşadığımız müddetçe, paydaşı olduğumuz Cumhuriyetimizde sonsuza kadar yaşayacaktır.
Türk milletinin birlik beraberliğine ve bağımsızlığına zarar vermeye çalışanlara karşı o dönemde nasıl mücadele ettiysek, bugün de Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarına ve bütünlüğüne var gücümüzle sahip çıkıp, Atatürk’ün dediği gibi dahili ve harici bedbahtlara karşı yine azimle ve inançla mücadele etmeliyiz.
Dün olduğu gibi bugünde milletimizin üzerine çökmek isteyen kara bulutları, yine büyük Türk milletinin sağduyusu ve feraseti sayesinde dağılacaktır.
Herkes bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti ilelebet hep var olacak ve bize bırakılan bu kutlu emanet dimdik ayakta kalacaktır.
Atatürk’ün sözüyle, “Türk milleti, dili, dini, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele, gönül gönüle güçlü biçimde yürüyecektir” inşallah.
Cumhuriyetimizin 100. yılında, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu topraklar için hiç düşünmeden canını feda eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıp hayırla yad ederek büyük Türk milletinin yüzüncü yılını kutlarım.
