Bütün batılı ülkeler roketiyle, füzesiyle, uçağıyla, askeriyle her türlü lojistik malzemelerle Doğu Akdeniz’de konuşlanıyor.
ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkeler uçak gemileriyle aynı bölgede.
Almanya, Kıbrıs’a asker gönderiyor…
Sizce bütün bunlar İsrail’e olan sevdalarından mı?
Hangisinin umurunda İsrail veya Filistin halkı?
Tüm bu yaşananlar çatışmayı fırsat bilip, bölgeyi yeniden dizayn etme çalışmasından başka bir şey değildir.
Adeta Haçlı kuşatmasına hazırlanıyor adamlar!
Yoksa herhangi bir ordunun bir saatte ele geçirip yerle bir edebileceği Gazze’ye karşı bu kadar yığınak yapılmasının başka türlü açıklaması olamaz.
Yakın zamanda, başta Filistin olmak üzere, Suriye, Lübnan gibi ülkelerin haritaları yeniden düzenlenirse hiç şaşmam doğrusu.
Okyanus ötesinden gelen bu mühimmatların kullanılmadığından (ki inşallah kullanılmaz) gerimi gideceğini sanıyorsunuz?
Bir taşla iki kuş vurarak hem özellikle Amerika’daki Yahudi lobilerine şirin görünecekler…
Hem de, Suriye’nin kuzeyinde uygulayacakları projeye destek için tüm mühimmat ve lojistik malzemeyi bırakıp geri döneceklerdir.
Gerçi, en ufak bir tehdit ve saldırının olmayacağını bildikleri halde niye geri dönsünler ki ?
Yarın, Amerika bir üssüne saldırı yaptırır, ardından meşru müdafaa hakkımı kullanıyorum diye karşı saldırı düzenleyebilir. Şahsım adına bugünlerde bekliyorum bu senaryoyu.
İşte tamda bu yüzden bize ne Filistin’den, Gazze’den diyenlerin, sonuçta bu olayın bizi nasıl etkileyeceğine dikkat çekmek istiyorum.
Zaten hafta sonu, Sayın Bahçelinin yapmış olduğu açıklamada her ne kadar Gazze’li kardeşlerimizi koruma ve kollama görevi varsa da…
Mesajın asıl sahibi Amerika ve diğer emperyal güçlerdir!
Akıllı ol! O sinsi planlarını burada sana uygulatmayız diyor!
Maalesef bu mesaj, bazı çevreler tarafından meselenin özünü anlamayıp, “önden sen buyur” gibi alaycı ifadelerle yorumlanırken Aslında Sayın Bahçeli’nin mesajının ne kadar yerinde olduğunu önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.
Hikayeyi bilen bilir, işin özünde “sarı öküz”ü verip vermemek var!
Her ne kadar dikkatler İsrail-Filistin çatışmasına yoğunlaşmışsa da…
Bizim, Suriye’nin Kuzeyini her zamankinden daha çok dikkate alıp PKK-YPG gibi terörist yapılanmaların bu dönemi fırsat bilip daha da palazlanmalarını engellememiz lazımdır.
Zaten, Suriye’nin kuzeyine bu kadar kapsamlı ilk defa bir harekat düzenlenmişken bu çatışmanın başlaması beni oldukça işkillendirse de, bugünlerde her zamankinden daha fazla uyanık olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Çin’in bile uçak gemileriyle Doğu Akdeniz’e doğru hareket ettiği iddia ediliyorken, bizim kalkıp bize ne oradan, bize ne buradan deme lüksümüz yoktur..
İsrail’in soykırım yapmasını savunma hakkı olarak görenler,
Gazzeli çocukların yaşama hakkını kaybettiğini görmek istemiyorlar maalesef…
Garantör devlet mi oluruz, Barış gücü mü oluruz ne olursak olalım ama mutlaka Filistin topraklarında olup hem, mazlum insanları koruyup kollama görevini yerine getirmeliyiz,
Hem de Orta Doğu’daki Müslüman aleminin olup biteni seyrettiği bir dönemde emperyal devletlere “oyununuzu bozarız” mesajı vermeliyiz.
Sayın Devlet Bahçeli’nin son grup toplantısında dediği gibi;
Kudüs güvende değilse, Gazze güvende değilse, Halep güvende değilse, Kerkük güvende değilse, soydaşlarımız ve din kardeşlerimiz güvende değilse, altını çizerek belirtiyorum ki, Ankara’nın güvenliğinden hiçbir akıl ve vicdan sahibi bahsedemeyecektir.
Bütün batılı ülkeler roketiyle, füzesiyle, uçağıyla, askeriyle her türlü lojistik malzemelerle Doğu Akdeniz’de konuşlanıyor.
ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkeler uçak gemileriyle aynı bölgede.
Almanya, Kıbrıs’a asker gönderiyor…
Sizce bütün bunlar İsrail’e olan sevdalarından mı?
Hangisinin umurunda İsrail veya Filistin halkı?
Tüm bu yaşananlar çatışmayı fırsat bilip, bölgeyi yeniden dizayn etme çalışmasından başka bir şey değildir.
Adeta Haçlı kuşatmasına hazırlanıyor adamlar!
Yoksa herhangi bir ordunun bir saatte ele geçirip yerle bir edebileceği Gazze’ye karşı bu kadar yığınak yapılmasının başka türlü açıklaması olamaz.
Yakın zamanda, başta Filistin olmak üzere, Suriye, Lübnan gibi ülkelerin haritaları yeniden düzenlenirse hiç şaşmam doğrusu.
Okyanus ötesinden gelen bu mühimmatların kullanılmadığından (ki inşallah kullanılmaz) gerimi gideceğini sanıyorsunuz?
Bir taşla iki kuş vurarak hem özellikle Amerika’daki Yahudi lobilerine şirin görünecekler…
Hem de, Suriye’nin kuzeyinde uygulayacakları projeye destek için tüm mühimmat ve lojistik malzemeyi bırakıp geri döneceklerdir.
Gerçi, en ufak bir tehdit ve saldırının olmayacağını bildikleri halde niye geri dönsünler ki ?
Yarın, Amerika bir üssüne saldırı yaptırır, ardından meşru müdafaa hakkımı kullanıyorum diye karşı saldırı düzenleyebilir. Şahsım adına bugünlerde bekliyorum bu senaryoyu.
İşte tamda bu yüzden bize ne Filistin’den, Gazze’den diyenlerin, sonuçta bu olayın bizi nasıl etkileyeceğine dikkat çekmek istiyorum.
Zaten hafta sonu, Sayın Bahçelinin yapmış olduğu açıklamada her ne kadar Gazze’li kardeşlerimizi koruma ve kollama görevi varsa da…
Mesajın asıl sahibi Amerika ve diğer emperyal güçlerdir!
Akıllı ol! O sinsi planlarını burada sana uygulatmayız diyor!
Maalesef bu mesaj, bazı çevreler tarafından meselenin özünü anlamayıp, “önden sen buyur” gibi alaycı ifadelerle yorumlanırken Aslında Sayın Bahçeli’nin mesajının ne kadar yerinde olduğunu önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.
Hikayeyi bilen bilir, işin özünde “sarı öküz”ü verip vermemek var!
Her ne kadar dikkatler İsrail-Filistin çatışmasına yoğunlaşmışsa da…
Bizim, Suriye’nin Kuzeyini her zamankinden daha çok dikkate alıp PKK-YPG gibi terörist yapılanmaların bu dönemi fırsat bilip daha da palazlanmalarını engellememiz lazımdır.
Zaten, Suriye’nin kuzeyine bu kadar kapsamlı ilk defa bir harekat düzenlenmişken bu çatışmanın başlaması beni oldukça işkillendirse de, bugünlerde her zamankinden daha fazla uyanık olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Çin’in bile uçak gemileriyle Doğu Akdeniz’e doğru hareket ettiği iddia ediliyorken, bizim kalkıp bize ne oradan, bize ne buradan deme lüksümüz yoktur..
İsrail’in soykırım yapmasını savunma hakkı olarak görenler,
Gazzeli çocukların yaşama hakkını kaybettiğini görmek istemiyorlar maalesef…
Garantör devlet mi oluruz, Barış gücü mü oluruz ne olursak olalım ama mutlaka Filistin topraklarında olup hem, mazlum insanları koruyup kollama görevini yerine getirmeliyiz,
Hem de Orta Doğu’daki Müslüman aleminin olup biteni seyrettiği bir dönemde emperyal devletlere “oyununuzu bozarız” mesajı vermeliyiz.
Sayın Devlet Bahçeli’nin son grup toplantısında dediği gibi;
Kudüs güvende değilse, Gazze güvende değilse, Halep güvende değilse, Kerkük güvende değilse, soydaşlarımız ve din kardeşlerimiz güvende değilse, altını çizerek belirtiyorum ki, Ankara’nın güvenliğinden hiçbir akıl ve vicdan sahibi bahsedemeyecektir.
